böyle bi zaman makinası olsa, bi seferlik bi hakkım olsa bi yere gidip gelmek için. nereye giderdim? şu anda bu imkan verilse Orhan Veli'nin belediye çukuruna düşmesine bi dakka falan kala yanında olmak elinden tutmak, öpmek öpmek öpmek, sonra da "sen inanmıcaksın ama ben gelecekten geldim" demek isterdim. evet yapardım bunu.
4 insan bişey demiş...:
tarifsiz bir adam, sözcükleri gibi. o sözcükler ki; siliyor sınırları ve içine girdiği ne varsa arındırıyor duygusuzluktan, aptallıktan... her sözcüğünde sarılıyorum ona güzel dost diye. anlatamıyorum derken bile anlattıklarına hayretle bakmıştı bu garip.
o yoldasın, limpidarkk içki içtiğin geceler sokaklarda yalnız başına dolaşma. dolaşıcaksan da nolur belediye çukurlarına dikkat et. onun gittiği yolda tehlikeler var, bilesin. seni de kaybetmek istemeyiz.
-bir garip gia-
bu aralar çok karışık giacım, etrafımdaki ve içimdeki her şey hemde. emin olamıyorum hiç bir şeyden, istediklerimden, düşlediklerimden, güzel sözlerini hak ettiğimden. ankara'da havalar bozdu. insanı kendine getiren o sert soğuğu yok bu sıralar. yani demem o ki, belediye çukurları genişlemeye devam edecek bu baharda... dostların olması güzel birisine sırtını dayayabilmen, seni anlamaları,senin onları anlaman ve bazen kendinden çok onları anlatman. ama bir belediye çukurunda son nefesim çıkacaksa bedenimden, varsın çıksın o belediyenin boklarını örtmeye çalışan satırları yazan bir kalem olmaktan yeğdir. düşünceli sözlerin beni mutlu etti, benden daha çok mutlu ol yoksa döverim :D
garip anıl, garip dostun...
:)garip dostum anlıyorum seni ben. tamam mutluyum ben zaten. çok hem de. ama dikkat et kaybetme kendini.
Yorum Gönder